GÖBEKLİ TEPE VE ANADOLU’NUN TARİH ÖNCESİ: YERLEŞİK HAYATTAN ÖNCESİ

2. Oturum: Göbekli Tepe'den Öncesi: Paleolitik Dönem | İnsanlık Tarihinin Köklerine Yolculuk 🌍

Göbekli Tepe’nin “önemini/kırılma noktası olmasını” daha iyi anlayabilmek için Göbekli Tepe'den öncesini konuşuyoruz. Aktarıcı: Ozan Yıldırım (Arkeolog, profesyonel turist rehberi). Etkinlik süresi: 100 dakika

İçerik: Yaklaşık 2,5 milyon yıl öncesinden başlayıp Neolitik Çağ'a geçiş evresi olan Epi-Paleolitik Çağ'a kadar uzanan Paleolitik Çağ'ı ele alınmaktadır. Bu dönem, ilkel taş aletlerin kullanımıgöçebe avcı-toplayıcı yaşam biçimiHomo türlerinin evrimi ve insan toplumlarının gelişimi gibi konuları kapsamaktadır. Etkinlikte, Paleolitik insanların teknolojisini, beslenme alışkanlıklarını, sosyal örgütlenmelerini, sanatlarını ve dini inançlarını incelemekte ve bu bilgilerin çoğunun arkeolojik buluntular ve günümüz avcı-toplayıcı toplumlarla yapılan karşılaştırmalar yoluyla elde edildiğini belirtmektedir. Özellikle Üst Paleolitik Çağ'da sanatın ortaya çıkışı, cinsiyet rollerinin esnekliği ve gelişmiş avcılık teknikleri vurgulanmaktadır.

1. Paleolitik Dönem (Eski Taş Çağı):

Genel Tanım ve Zaman Dilimi: Paleolitik Dönem, insanlık tarihinin yaklaşık %99'unu kapsayan, günümüzden yaklaşık 2 milyon yıl önce başlayıp 12.000 yıl önce sona eren çok uzun bir dönemdir. Bu dönem, ilk insan atalarının ortaya çıkışı ve ilk aletlerin üretimi açısından kritik bir öneme sahiptir.

Teknolojik Gelişim ve Taş Aletler: Paleolitik Dönem, adından da anlaşılacağı gibi taş aletlerin üretiminin ve kullanımının yaygın olduğu bir dönemdir.

  • Alt Paleolitik: Bu dönemde insanlar, el baltaları, kesiciler, doğrayıcılar ve kazıyıcılar gibi çeşitli taş aletler kullanmışlardır. El baltalarının kullanım amaçları konusunda farklı yorumlar vardır: "Kesici ve doğrayıcı aletlerden kazma aletlerine, yonga çekirdeklerine, tuzaklarda kullanıma ve belki de kur yapma davranışında tamamen ritüel bir öneme kadar uzanmaktadır." Ayrıca, tahta mızrakların da avcılık için kullanıldığına dair şempanze örnekleriyle kıyaslama yapılmaktadır. İlk aletlerin muhtemelen Homo habilis tarafından yapıldığını ve Alt Paleolitik'te Oldowan kültürüne, daha sonra Aşölyen kültürüne denk geldiğini belirtir. Taş aletlerin yapımında basitten karmaşığa doğru bir evrim gözlemlenir; ilk başta basit bir taşa vurularak elde edilen keskin yüzeyler zamanla çift yüzeyli ve daha nitelikli hale gelir.
  • Orta Paleolitik: Musteryen kültürü bu döneme denk gelir ve daha keskin, delici aletler üretilir.
  • Üst Paleolitik: Bu dönemde teknolojik gelişmeler hızlanır. Mızrak atıcılar yaklaşık 30.000 yıl önce, yay ve oklar yaklaşık 25.000 veya 30.000 yıl önce ortaya çıkmıştır. Taş alet yapımında baskı yöntemiyle daha nitelikli mikrolitik aletler üretilir.
  • Yontmataş materyallerinin Paleolitik ve Epi-paleolitik dönemler için tanımlayıcıdır. "Bu öncelikli materyalin -yani taşın- insanlık tarihinde yaşamsal bir karşılık bulması ve onun çok uzun bir zaman diliminde vazgeçilmez hammadde olması, bu sürece ‘çağ’ denilmesine yol açmıştır."

Yaşam Tarzı ve Barınma: Paleolitik insanlar avcı-toplayıcı yaşam tarzını benimsemişlerdir.

  • İnsanların büyük hayvanların peşinden giderek hayatta kaldığını belirtir. Genellikle göçebe veya yarı göçebe bir yaşam sürdürmüşlerdir.
  • Barınma konusunda, mağaralar ve kaya sığınakları önemli bir rol oynamıştır. Bu doğal oluşumların atmosfer koşullarından ve yırtıcı hayvanlardan korunma sağlamaktadır: "Avcı-toplayıcılar mağaraları ve kaya oyuklarını da geçici sığınaklar olarak kullandılar. Bu doğal oluşumlar, hem atmosfer koşullarından hem de potansiyel yırtıcı hayvanlardan kamp alanlarına göre daha iyi koruma sağlıyordu." İnsanların genellikle mağaraların giriş kısmında barınmışlardır, derinliklerin rutubetli ve soğuk olması nedeniyle tercih edilmemektedir. Mağara derinlikleri ritüel amaçlı kullanım görmüştür. Dönemin sonlarına doğru ise basit kulübeler inşa etmeye başlamışlardır.

Sosyal Yapı ve Nüfus: Paleolitik topluluklar genellikle küçük klanlar halinde yaşamışlardır. Nüfus yoğunluğunun çok düşüktür, kilometre kareye sadece bir insan düşmektedir. Mülkiyet kavramının yerleşik hayattan sonra başladığı düşünülmektedir, çünkü kullanılan taş aletler kolayca erişilebilir ve yapılabilirdi. Üst Paleolitik dönemde avlanmada uzmanlaşma ve gündelik eşya sayısında artış, ilkel sürü özelliğinin yitirilmeye başlandığını gösterir. Klanlar ortaya çıkar ve iş bölümü ile uzmanlaşma görülür.

Beslenme: Paleolitik insanların diyeti çeşitlidir. Sebze, meyve, tohum, böcek, et, balık ve kabuklu deniz ürünleri yedikleri düşünülmektedir. Ancak, bitkisel ve hayvansal gıdaların göreceli oranları hakkında doğrudan kanıt azdır. Ateşin ehlileştirilmesi (Orta Paleolitik'te yaygınlaşması) ve balıkçılık araçlarının gelişmesi beslenme alışkanlıklarını etkilemiştir. İnsanlar yaklaşık 12.000 yıl öncesine kadar esas olarak zirve yırtıcılar olduğunu gösteren yüzlerce çalışmanın bulunmaktadır. İnsanların fiziksel özellikleri ve sindirim sistemlerinin et açısından zengin bir diyete adapte olduğuna dair kanıtlar sunulur.

Sanat ve İnançlar: Paleolitik dönemde sanat ve inanç pratiklerine dair kanıtlar bulunmaktadır.

  • Sanat: Üst Paleolitik insanlar mağara resimleri, Venüs figürinleri, hayvan oymaları ve kaya resimleri gibi sanat eserleri üretmişlerdir. Mağara resimlerinin figüratif ve nonfigüratif olabilmektedir. Bu sanatın yorumlanması konusunda farklı hipotezler bulunmaktadır, örneğin av büyüsü, şamanistik uygulamalar veya sembolik temsiller. "Ulukayın" kaynağı, mağara resimlerinin av büyüsüyle ilgili olduğu yorumunu Henri Breuil'in yaptığını belirtir.
  • İnançlar ve Ritüeller: Ölü gömme pratikleri, öteki dünya inancının veya ölüye saygının başlangıcına işaret edebilir. "Göbekli Tepe'den Öncesi: Paleolitik Dönem" kaynağı, Neandertal ve Homo sapiens'te bilinçli olarak ölen kişinin yanına çiçekler, boncuklar veya deniz kabukları bırakıldığını belirtir: "Bu ne demek bu ya ölüye saygı demek ya da öteki dünya inancının Artık yavaş yavaş başladığına ilişkin bilgiler veriyor bize." Venüs figürinleri gibi eserler, dini pratikler ve doğurganlık inançlarıyla ilişkilendirilmektedir. Tarih öncesi avcı-toplayıcı toplulukların doğal dünyayı anlama ve doğa içindeki rollerini bütünleştirme arzularıyla sıkı bir ilişki içinde zengin inançlara ve spiritüel uygulamalara sahiptir.

İklim Koşulları: Paleolitik dönem, Pleistosen döneme denk gelir ve günümüzden daha soğuk iklimlerle karakterize edilir. Ortalama hava sıcaklığının günümüzden yaklaşık 10-15 derece daha düşük ve Dünya yüzeyinin önemli bir kısmı buzullarla kaplıdır. Bu durum, deniz seviyelerinin daha düşük olmasına ve bazı kıtalar arasında buzdan kara köprülerinin oluşmasına yol açmıştır.

2. Mezolitik Dönem (Geçiş Evresi):

  • Genel Tanım: Mezolitik, Paleolitik ve Neolitik dönemler arasındaki geçiş evresidir. Bu dönemin epipaleolitik olarak da isimlendirilmektedir.
  • Değişimler: Bu dönemde iklim günümüz iklimine yaklaşır, buzullar çekilir ve deniz seviyeleri yükselir. Köpek evcilleştirilir ve beslenmede protein ağırlıklı beslenmenin yanı sıra bitki kökleri ve yemişler gibi ürünler de menüye eklenir. Taş aletler mikrolitik aletlere dönüşür. Barınma konusunda ise çukur tabanlı kulübeler inşa edilmeye başlanır.

3. Neolitik Dönem (Yeni Taş Çağı):

Genel Tanım ve Zaman Dilimi: Neolitik dönem, tarımın başlangıcı ve yerleşik yaşamla karakterize edilir. Kabaca günümüzden 12.000 yıl önce başlar ve Paleolitik'in (Pleistosen'in) bitip Holosen'in başladığı döneme denk gelir. "Yeni Taş Çağı" anlamına gelen antik Yunanca kelimelerden türemiştir. Yerleşik yaşamın başlamasıyla besin tedariği anlamında bir güvencenin ortaya çıkmakta, kalıcı yerleşim birimleri, yeni üretim araçları, nüfus artışı ve inanç biçimlerinin insan hayatında yer tutmaktadır.

Besin Üretimi (Tarım ve Hayvan Besiciliği): Neolitik dönemin en belirgin özelliği, insanın besin üretimine başlamasıdır. Artık av ve yiyecek peşinde koşmak yerine, yiyeceği kendi bulunduğu yerde kendisi yetiştirir.

  • Tarım: Yabani tahılların evcilleştirilmesi, tohum seçimi ve ekilebilir ürünlerin yetiştirilmesi başlar. Arpa ve buğday gibi cinslerin ilk evcilleştirildiği bölgeler Bereketli Hilal olarak adlandırılan coğrafyadır (Mezopotamya ve Levant bölgesi). İlk evcilleştirilen bitkilerin iki buğday türü (emer ve einkorn), arpa, mercimek ve bezelye gibi ürünlerdir. Tarım, toprağa bağlı yaşamı ortaya koyar ve temel geçim kaynağı haline gelir.
  • Hayvan Besiciliği: Hayvanlar evcilleştirilir ve besicilik başlar. İlk evcilleştirilen besi hayvanları koyun ve keçi, daha sonra da sığır ve domuzdur. Hayvanlar sadece etinden değil, sütünden, yününden ve gücünden de faydalanılır.

Yerleşik Yaşam ve Yerleşimler: Tarımın başlamasıyla birlikte insanlar yerleşik hayata geçerler. Bu, kalıcı yerleşim yerlerinin kurulmasına yol açar. İlk başta yuvarlak yapılar inşa edilirken, zamanla köşeli ve dörtgen yapılara geçiş olur. Bu plan değişikliği, mekan içinde bölümlendirme ve farklı işlevlere sahip alanlar yaratma imkanı sunar. Sıva ve yanmış kireç kullanımı başlar.

Nüfus Artışı ve Yayılım: Neolitik dönemde nüfusta önemli bir artış ve yayılım görülür. Paleolitik dönemde kilometre kareye bir insan düşerken Neolitik dönemde nüfusun çok daha artar ve yeni yerleşim alanlarının ortaya çıkar. Ancak, yerleşik yaşam ve artan nüfusla birlikte diş çürükleri gibi daha önce görülmeyen rahatsızlıklar da ortaya çıkar.

Sosyal Yapı ve İş Bölümü: Yerleşik yaşam, sosyal yapıda değişimlere yol açar. Küçük klanlardan aile birimlerinin ortaya çıkışı görülür. İş bölümü ve uzmanlaşma artar.

Ekonomi ve Ticaret: Neolitik dönemde ekonomi çeşitlenir. Tarımcı ve hayvancı gibi farklı ekonomik roller ortaya çıkar. Değiş tokuş ürünlerinde çeşitlilik görülür ve bu durum gelecekte ticaretin varlığına zemin hazırlar. Obsidyen gibi nitelikli malzemelerin daha geniş coğrafyalarda değiş tokuşu başlar.

İnançlar ve Ritüeller: Kamusal alanlar, din ve ritüel alanları ortaya çıkar. Kült yapıları inşa edilmeye başlanır. Atalara atfedilen bir kültür ve kafa tası kültü gibi pratikler görülür. Venüs figürinleri gibi eserler hala görülmekle birlikte, bereket ve ölüm gibi kavramlarla ilişkilendirilmeye devam edilir.

4. Geçiş ve Değişim Faktörleri:

Paleolitik'ten Neolitik'e geçişin coğrafi ve iklimsel şartların uyumu sonucunda meydana gelmektedir. İnsanın bilgi birikimi, tecrübeleri ve zihinsel algısının gelişiminin de yeni gelişmelerde rol oynamaktadır: "İnsanın bilgi birikim ve tecrübeleri ve aynı zamanda zihni algısının gelişiminin bir sonucu olarak yeni gelişmeler kaydedilmiştir."

İklim değişikliği, buzulların çekilmesi ve deniz seviyelerinin yükselmesi coğrafyayı etkilemiş ve tarımın yapılabilir hale geldiği bölgelerin değişmesine neden olmuştur.

İnsanların zihinsel kapasitesinin gelişimi ve boş zamanın artması, yeniliklere ve kültürel gelişimlere zemin hazırlamıştır. Paleolitik dönemde insanlığın %95'ini kapsayan ve en yavaş gelişim gösteren dönemdir, ancak aynı zamanda çok fazla boş zaman vardır ve bunun insanın zihinsel olarak kendisini geliştirmesine olanak sağlamaktadır.

5. Türkiye'deki Önemli Yerleşimler:

Yarımburgaz Mağarası: Paleolitik döneme ait önemli bir yerleşimdir. Mağara girişinde geçici olarak barınma amacıyla kullanılmıştır. Taş alet buluntularıyla tanımlanır.

Öküzini Mağarası (Antalya): Mezolitik döneme ait önemli bir yerleşimdir. Balık kılçıkları gibi balıkçılığa dair buluntular içermesiyle bilinir ve önündeki tatlı su varlığı nedeniyle hayvanları çektiği ve avcılık için kullanıldığı düşünülür.

Sonuç

Paleolitik dönemde avcı-toplayıcı yaşam tarzının, taş alet teknolojisinin gelişiminin, sanat ve inanç pratiklerinin, küçük klanlar halindeki sosyal yapının ve soğuk iklim koşullarının hakim olduğunu göstermektedir. Mezolitik dönem, iklimsel ve kültürel değişimlerle Neolitik devrime zemin hazırlamıştır. Neolitik dönem ise tarım ve hayvan besiciliğinin başlamasıyla yerleşik yaşama geçişi, nüfus artışını, sosyal yapıda değişimleri, ekonominin çeşitlenmesini ve yeni inanç pratiklerinin ortaya çıkışını beraberinde getirmiştir. Bu değişimler, insanın bilgi birikimi, tecrübeleri ve zihinsel gelişiminin bir sonucu olarak doğayla olan ilişkisini ve yaşam tarzını kökünden değiştirmiştir.

Paleolitik Dönem nedir ve ne zaman yaşanmıştır?

Paleolitik Dönem, insanlık tarihinin en uzun ve en eski bölümüdür. Yaklaşık 2 milyon yıl önce başlayıp 12.000 yıl önce sona ermiştir. Bu dönem, ilk insan atalarının ortaya çıkışı, ilk aletlerin üretimi ve insanın bilişsel yeteneklerinin gelişimi açısından çok önemlidir. Ancak bu tarihler genel bir geçerliliğe sahiptir ve yerel olarak değişiklik gösterebilir.

Paleolitik Dönemde insanlar ne gibi aletler kullanmışlardır?

Paleolitik insanlar, özellikle taş aletler olmak üzere çeşitli aletler kullanmışlardır. Alt Paleolitik dönemde el baltaları ve kesiciler yaygınken, bunların kullanım amaçları hakkında farklı görüşler bulunmaktadır (kesme, doğrama, kazma, hatta ritüel). William H. Calvin gibi bazı araştırmacılar, el baltalarının "öldürücü frizbi" olarak kullanılmış olabileceğini öne sürmüştür. Doğrayıcılar ve kazıyıcılar muhtemelen leşlerin derisini yüzmek ve kesmek için kullanılırken, sivri uçlu sopalar kökleri kazmak için kullanılmıştır. Üst Paleolitik dönemde ise ağlar, bolalar, mızrak atıcılar ve yay ile ok gibi daha gelişmiş icatlar ortaya çıkmıştır. Taş alet yapım teknikleri de zamanla daha sofistike hale gelmiş, daha keskin ve işlevsel aletler üretilmiştir.

Paleolitik Dönem insanlarının beslenme alışkanlıkları nasıldı?

Paleolitik dönem insanları, değişken oranlarda sebze (yumrular ve kökler dahil), meyve, tohum, böcek, et, balık ve kabuklu deniz ürünleri tüketmişlerdir. Ancak bitkisel ve hayvansal gıdaların oranlarına dair kesin kanıtlar sınırlıdır. "Paleolitik diyet" terimi, tek tip bir beslenmeyi çağrıştırsa da, bu dönem boyunca teknolojik ilerlemeler ve coğrafi genişleme nedeniyle diyetler çeşitlilik göstermiştir. Örneğin, ateşin kontrolü ve gelişmiş balıkçılık yöntemleri diyetleri etkilemiştir. İnsanların geniş bir coğrafyaya yayılmasıyla, yerel olarak mevcut kaynaklara dayalı diyetler oluşmuştur. Son araştırmalar, insanların Paleolitik dönem boyunca büyük ölçüde "zirve yırtıcılar" olduğunu ve ağırlıklı olarak etle beslendiğini öne sürmektedir. İnsan fizyolojisi (yağ depolama yeteneği, güçlü mide asidi) ve genetik yapıları da et ağırlıklı bir diyete adapte olduğuna işaret etmektedir. Ancak, bu durum günümüz beslenme önerileri için bir talimat kılavuzu olarak görülmemelidir.

Paleolitik Dönemde sanat ve ritüel var mıydı?

Üst Paleolitik dönemde insanlar mağara resimleri, Venüs figürinleri, hayvan oymaları ve kaya resimleri gibi sanat eserleri üretmişlerdir. Mağara resimleri figüratif (hayvan ve insan tasvirleri) ve nonfigüratif (şekil ve semboller) olarak ikiye ayrılır. Bu sanat eserlerinin anlamları konusunda çeşitli yorumlar bulunmaktadır. Bazı teoriler av büyüsü olarak yorumlarken, diğerleri şamanistik uygulamaların bir göstergesi olduğunu öne sürmüştür. Yarı insan yarı hayvan figürleri ve mağaraların uzaklığı şamanizmle ilişkilendirilmiştir. Sembol benzeri imgelerin farklı etnik grupları temsil eden işaretler olabileceği düşünülmektedir. Venüs figürinleri de benzer tartışmalara yol açmış, tanrıça temsilleri, pornografik imgeler, apotropaik muskalar veya kadınların kendi portreleri olarak yorumlanmıştır. Dini pratiklerin sempatik büyüyü içerebileceği ve Venüs figürinlerinin doğurganlığı teşvik etmek veya tanrıçaları temsil etmek için kullanılmış olabileceği düşünülmektedir.

Paleolitik Dönemde yaşam tarzı ve barınma nasıldı?

Paleolitik dönemde insanlar genellikle göçebe avcı-toplayıcı topluluklar halinde yaşamışlardır. Bu topluluklar, kaynakları takip ederek hareket etmişlerdir. Mağaralar ve kaya sığınakları, fiziksel koşullardan ve yırtıcılardan korunmak için kullanılmış, ancak insanlar genellikle mağaraların giriş kısımlarında barınaklar inşa etmişlerdir. Mağaraların derinlikleri nemli ve soğuk olduğu için tercih edilmemiştir. Dönemin sonlarına doğru, insanlar daha basit barınaklar inşa etmeye başlamışlardır. Bu barınaklar genellikle bir ocak çevresine kurulmuş ve ağaç veya sazlarla kapatılarak korunma sağlanmıştır. Paleolitik dönemde mülkiyet kavramının olmadığı düşünülmektedir, çünkü kullanılan aletler kolayca erişilebilir malzemelerden yapılmıştır ve taşınabilir değildi. Nüfus yoğunluğu düşüktü, kilometre kareye yalnızca bir insan düşüyordu.

Paleolitik ve Neolitik Dönemler arasındaki temel farklar nelerdir?

Paleolitik ve Neolitik dönemler arasındaki en temel fark, geçim biçimidir. Paleolitik dönemde insanlar doğada hazır bulunan besinleri avlayarak ve toplayarak geçinirken, Neolitik dönemde tarım ve hayvan besiciliğiyle besin üretimine başlamışlardır. Bu değişim, yerleşik yaşama geçişi, nüfus artışını, kalıcı yerleşim birimlerinin ortaya çıkışını, yeni üretim araçlarını ve inanç biçimlerinin gelişimini tetiklemiştir. Neolitik dönemde çömlekçilik gibi yeni teknolojiler ortaya çıkmış ve toplum yapısı daha karmaşık hale gelerek toplumsal sınıfların oluşmasına zemin hazırlamıştır. Paleolitik dönemde basit klanlar halinde yaşayan insanlar, Neolitik dönemde daha büyük köyler ve kasabalar kurmuşlardır. İş bölümü Paleolitik dönemde daha sınırlıyken, Neolitik dönemde uzmanlaşma artmış ve cinsiyete dayalı iş bölümü de değişime uğramıştır.

Neolitik Devrim nedir ve ne zaman ve nerede başlamıştır?

Neolitik Devrim, insanlık tarihinde avcı-toplayıcılıktan tarım ve hayvancılığa dayalı yerleşik yaşama geçişi ifade eden önemli bir dönüm noktasıdır. Bu terim, Gordon Childe tarafından ortaya atılmıştır ve ani ve köklü değişiklikleri vurgular. Ancak, Neolitikleşmenin bir devrim mi yoksa evrimsel bir süreç mi olduğu hala tartışılmaktadır. Neolitikleşme, günümüzden yaklaşık 10.000-11.000 yıl önce, Bereketli Hilal olarak adlandırılan Mezopotamya (Fırat ve Dicle nehirleri çevresi) ve Levant bölgesinde başlamıştır. Bu bölgenin uygun iklim ve coğrafi koşulları, yüksek kalorili yabani tahılların ve evcilleştirilebilecek hayvan türlerinin varlığı, tarımın başlaması için elverişli bir ortam sağlamıştır. Neolitikleşme, farklı coğrafyalarda farklı zamanlarda gerçekleşmiştir.

Neolitik Dönemdeki yerleşik yaşamın insan yaşamına etkileri neler olmuştur?

Yerleşik yaşama geçiş, insan yaşamında köklü değişikliklere neden olmuştur. Nüfus artışı ve yayılması hızlanmıştır. Boy ve yaşam süresinin kısaldığı, ancak nüfus yoğunluğunun arttığı gözlemlenmiştir. Yerleşme büyüklükleri artmış ve daha uzun süreli konaklama yaygınlaşmıştır. Tarım ve hayvancılığın getirdiği beslenme değişiklikleri (özellikle tahılların ağırlık kazanması), daha önce görülmeyen sağlık sorunlarına (diş çürükleri gibi) yol açmıştır. Yerleşik yaşam, toplumsal sınıfların oluşmasına zemin hazırlamış ve iş bölümünde uzmanlaşma artmıştır. Kamusal alanlar ve ritüel alanlar ortaya çıkmıştır. Yapı plan tipleri yuvarlak yapılardan dörtgen yapılara doğru evrilmiş ve bu da mekanların bölümlenmesine olanak tanımıştır. Neolitik dönemde kült yapılar ve atalara atfedilen kültler gibi yeni inanç pratikleri ortaya çıkmıştır.